Haqqinda.az

aşqin gerçək mənas(n)ı..

bir qız və bir cavan bir gün motosiklet üzərində 180 km sürətlə gedirlər və aralarında belə bir danışma keçir;
qız: yavaşla, mən qorxuram,
cavan: xeyr, bax nə qədər əyləncəli,
qız: lütfən lütfən, çox qorxuram,
cavan: yaxşı məni sevdiyini söylə
qız: səni çox sevirəm lütfən yavaşla,
cavan: indi də mənə möhkəmcə sarıl,
qız cavana möhkəmcə sarılar,
cavan: kaskamı al/götürüb öz başına taxarsanmı? başımı çox sıx idi,
sabahısı gün qəzetlərdə belə bir xəbər çıxar: "motorsiklet qəzası, motorsiklet əyləc qəzası səbəbiylə bir binaya çarpdı. ..üzerindeki iki adamdan yalnız biri xilas oldu..."
gerçək isə belə idi: yolun yarısında cavan əyləclərin pozulduğunu anlamış ancaq Ardı »

Bu gun ved olunmuwdu ki,hava yagmurlu kececek...Qeribedir,biz gormediyimiz her weye inanmaga adet etmiwik.Bu inama gore ise en boyuk hediyyemiz-gore bilmediyimizi gormek xowbextliyi ola biler.Ne yaziq ki,bu hediyyeden mehrumuq.
Ve bir de...Insanlar ekser vaxtlarda isbata ehtiyaci olmayan heqiqetden cox ozlerine serf eden qeyri-mueyyenliye inanirlar.
Axi kim bilmir ki,sevmek-insanin ozunu aldatmasindan bawlayir,bawqasin aldatmasinda bitir?Qadin ona gore aldadir ki,hiss etdiklerini gizlesin.Kiwi ise ona gore aldadir ki,hiss etmediklerini gostersin.
Ve en nehayet...Sevgini yalan qeder mohkemlendiren ve heqiqet qeder dagidan ikinci bir nesne yoxmuw eslinde.
Bu gun ved olunmuwdu ki,hava yagmursuz kececek.Ancaq butun gunu yagiw yagdi...
...Sevgide ve hava melumatinda hec vaxt yalan olmur.
Sadece,sehv olur. Ardı »

Она сидела за столом возле маленького уютного окошка. На улице сыпался первый снег, укрывая все вокруг ровным белым покрывалом зимы. Ветер шептал: «Не плачь, не грусти. Все еще может наладиться. Ты просто в это поверь…» Но непослушные слезы продолжали литься из ее глаз, не веря спасительным словам природы. Уже который час ее взгляд был направлен на потертую фотокарточку, висевшую на стене возле светильника. Который день руки перебирали исписанные листики пожелтевшей от времени бумаги. «Милая Галечка, у меня все хорошо… Жду не дождусь нашей встречи…» «Моя любимая, родная, ненаглядная… Как же хочется тебя обнять…» «Солнышко мое нежное… Береги себя… Не тоскуй так Ardı »

DELICE SEVIP KAVUSAMAYANLAR

onu cok seversin ama sevdigini bi turlu soyleyemesin bir korkun olur icinde ya bni sevmmese diye onu butun gun beklersin onun icin aglarsin onu sevdigini soyleyemesin cildiririsin sen ona okadar deger verirken o sana hicbisey yapmiyor sen onu okadar severken o hicbisey yapmiyor onu sevdigini bilmiyor bilsede ne yapacak kii sen kimsin o kim ona cok seyler solemek istersin onu nekadra sevdigini nekadra isdetigni nekadar ozledigini ama soyleyemsssin o senin cok yakinida olsata uzaginda olsada yuregin hep onunla biliyorumm. .. vazgecmek istersin denersin unutmaaya calisrsin olmuyor olmazda sen onu deliler gibi severken bir mendilgibi yere atamaisn.... yurekten seversin onu Ardı »

Oku Yaradan RABBİNİN Adıyla Oku ...

>>>1.400 Yıl Önce Gelen e-mail

CEHENNEM ATEŞİNDE KİM YANMAK İSTER Kİ...ÖYLEYSE ALLAH'IN BİZE BUYURDUGU İBADETLERİ DOSDOGRU YERİNE GETİRİN.....LÜTFEN OKUYUN

Ey ALLAH (c.c.)ın kulları!

Bugünün genç müslümanları!

Her gün sabırsızca bekliyorsunuz,

"Bana e-mail geldi mi?" diye.

Günde bir kaç kez online oluyorsunuz.

Mutlu oluyorsunuz,

"Bir mailiniz var!" yazdığında.

Okumak için sabırsızlanıyorsunuz.

Bazı mesajlar gerçekten güzel,

Arkadaşlarınızdan, dostlarınızdan sıcacık.

Fakat çoğu öylesine gelmiş; alakasız.

Sadece zamanınızı alıyor.

Derhal siliyorsunuz.

Biliyor muydunuz, yaklaşık 1400 yıl önce,

ALLAH(c.c.) size uzun bir e-mail gönderdi.

Meleği Cebrail(a.s.) aracılığıyla elbet,

Kulu Muhammed Aleyhisselatuvesselam’a

Açtınız mı bu e-maili?

Subject: Kur’an,

"Kuşku Barındırmayan Rehber"

Download ettiniz mi bu dosyayı?

Kalbinize bookmark’ladınız mı?

Hayatınızın "favoriler"ine eklediniz mi?

Her sabahınızın "başlangıç sayfası" yaptınız mı?

Açtıysanız bu e-maili

Hepsini okumuş olmalısınız...

Gönderilen elçilerin kıssalarını...

Helak olan Ardı »

BEDHEYBET INSANLARDAN QORUN
Emil-Bedheybet
Sara-Bedheybete asiq olan qiz
Artur-Saranin atasi
Elza-Saranin refiqesi

Hadiseler Emilin dilinden danisilir.
Iki seyden tam emindim bir men sonsuza kimi
bedheybet olaraq qalacagam, iki menim yanimda
meni seven ve ne olursa olsun ona zerer vermeyeceyim
Sara var idi. Biz evlendik ve Sara menimle birlikde
menim evimde qalmaga razi oldu. Xosbext idik biri-birimizi
sevirdik ve Sara menim bedheybet olmagimdan narahat
deyildi. Bir gun Saraya bir telegram gelmisdi atasindan.
Atasi Artur bey xaricde isci idi. Qizi ucun darixdigini
ve onu gormek ucun geleceyini yazmisdi. Hem bu arada
menim kimliyim haqqda maraqlanirdi. Seher tezden hava
limanina onu qarsilamaga geldik. Kulisde Sara men ve Elza
cixan adamlara baxirdiq. Birden Sara "Atam cixdi" dedi ve
ona teref yuyurdu. Ardı »

üzüntülü acılı umutlu sevdim

arkadaşlar bu benim hikayem gerçek okumanızı isterim sizlerle paylaşmak istedi

sene 2010 temmuz ayı ilk görüşte aşka inanır mısınız?çünkü ben ilk görüşte aşık oldum evet oldum.17 yaşındaydım onu ilk kez benim evin arka sokakta otururken gördüm hep geçtim yoldu ama görmüyordum ve gördüm allaha şükür gözlerini gördüm sanki onun içi bana dökülüyordu ve ben o anda onu kendime yazıyordum ve oldu da çok mutluyum ama o beni görmedi ne yazık ki ben sorun etmedim devam ettim onu aramak bulmak istedim ama o belçika da yaşıyordu ben onu türkiye de ol dunu zannettim çünkü onu görmek için ama aradım buldum Ardı »

AŞKA VE TERKE DAİR...


Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz.
Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında...
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur.
Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;
"Ölmek var, dönmek yok"tur.

* * *

Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını...
Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz:
"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."
Başkalarını örnek göstermeye, "Bak Ardı »