Haqqinda.az

M....\'Den ilk aşkına

Özlediğim halde direniyorum bu yokluğa
Bir kaçış yolu bulamam gidemem ona
Her defasında kanayan yarayı deşemem
Kabuk bağlamalı zamanla kapanmalı...
Bizim için olan her şansta başa döndük
Beceremedik işte ne sevmeyi ne de terk etmeyi
Biz çocuktuk bilemedik aşkımızın büyüklüüğünü
Her defasında dibe battık çuvalladık
Ama aşkımız varya ondan hiçbişi kaybetmedik
Görüyor musun karşındaki kızı
Hala o ilk gördüğüm andaki gibi titriyorum ben
Ya sen titremiyo muydu için
Nasıl bi duygu nasıl bir aşktı bizimkisi
İmkansızı denedik ama yapamadık
Bu aşk beni dibe gömüyor artık
Bu sevgi bana fazla geliyor
Bedenim kaldırmıyor seni yada sensizliği
Ruhumdaki acı dinmiyor
Hoşçakal kara gözlüm hoçakal
Emin ol ki seni çok Ardı »

kargalar

başlık.KARGALAR"Film Öyküsü"
Ekrem Güneşli

Dış-Akşam Üstü - kavak ağaçlarına- konan

gargaların çirkin sesleri duyulur

I

İç-Akşam Üstü- Atiye nine karga seslerinden

rahatsızdır. Dışarıya, kız torununa seslenir

"Kız Zehra ! Nereye gittin ?" der. Zehra

kapı önünde oturmaktadır. İçeriye girer.

"Buradayım nine ! Kapının önünde oturu-

yordum..."Çabuk Ali'ye söyle ! Bu kargalara

ne yapacaksa yapsın ,yoksa delireceğim der.

Zehra, "Şimdi gider söylerim der.

II
İç-Akşam Üstü- Ali ahırda, elinde bir çalgı

"süpürge" hayvanların altındaki pisliği

süpürmekte, bir yandan da, hareketli

bir türkü söylemektedir.

III
Dış-Akşam Üstü- Zehra, ahıra yaklaşırken

türküyü duyunca gülümser, durur dinler

IV
"İç-Akşam Üstü- Ali -Zehra- Ali Ardı »

Varligin hardadi?
Getmeyinle her weyi apardin. Dogrudur yene gulurem amma guldukce icim agriyir. Cunki seni xatirlayiram. Iller sonra belke yene qarwilawdiq. O zaman men senin olmayan bir men, sense menim olmayan bir sen olacaqsan. Ardı »

Sevgiliye mektup

Nasıl başlanır bilmiyorum,yani daha önce hiç seninle kağıtlarda konuşmamıştım.Ben daha önce hiç beni sana yazmamıştım .Hasretmiş , bu ellere kağıt kalem tutturan demek ki.Nefesini bu kadar yakınımda hissetmemiştim hiç.Hasret ne anlama gelir bilmiyordum...
Şimdi nerdesin,ne yaparsın meraklardayım.Hep bir haberin gelir diye gözlerim yollarda.Belki bir ses senden..Telefon yanıbaşımda...Hiç bu denli senle dolmamıştı bu yürek.Hasretinmiş bu denli çağlayan içimde...Yavaş yavaş büyüyor özlemin , korkuyorum bir çığ olacak...
Bir bayan vardı bu sabah,sensiz,seninle sürekli gittiğimiz sahildeki bankta..Kırık dökük bir aşk hikayesi dilinde,anlatan oydu,ben dinleyen oldum..Dillendiremezdim seni , çünkü ne zaman sana dair bişey söylesem gittiğinden beri,gözyaşlarımı tutamıyorum.Belki de utanıyorum bilmiyorum.Senden başka bir omuzda ağlamamıştım hiç,sen Ardı »

Bu yazini hansisa saytda qoyub status qazanmaq ve ya "men de yaza bilirem" demekcun yazmiram. Sadece herden hisslerimizin,emosiyalarimizin bogulub bagirdigi anlar olur. Wablonlawmiw ama menimcun helede cavabi tapilmayan bir sual var. "kimdir gunahkar?". Bu cemiyyetmi gunahkar? Sizmi gunahkarsiz? Yoxsa menmi gunahkaram? Cunki qebul etmek istemirem. Istemirem qebul edim ki, nankoram. Istemirem qebul edim ki, nasukurem. Yox, axi men bele deyildim. Ele bilirdim pul ancaq dondurma, toyboks almaq ucundur. Bilmirdim ki, pul rusvet vermek ucundur, yumsaq qoltuqda oturmaq ucundur. Ilk sevgimi daniwdigim aynam vardi. Refiqem vardi. Bilmirdim ki, sevgilerin sonu xeyanetdir. Bilmirdim ki, refiqeler icden qanini icen heweratlardan da beterdir. Gizlenpac oynayanda Ardı »

beyaz gül

eskiden güller hep beyaz acarmıs ve biryerde acan bi beyaz gül varmıs onada asık olan bi bülbül varmıs askını gidip söyleyemz daima uzaktan seyredermiş onu birgün canına tak demiş sölücem kabul ederse yanın da ömrümü vercem kabul etmezse oracıkta ölcem demiş gitmiş gülün yanına bülbül gül beyaz gül ben sana uzaun zamandır asıgım senle olmak senle yasamak istiyorum demiş gül ianamamıs kus ısrar etmş ama gül böle bişiy olmaz sen kussun ben gülüm olmaz olamaz demiş kus ozamn demiş kendimi öldüürüm gül anada inanmamıs ve kus yükselmiş ve kendini bosluga gülün yanına atmıs kus parcalanmıs ve kanları gülün üzerine sıcaramıs Ardı »

SeViYoRuM TaNRıM

SEVİYORUM TANRIM !



İnanç Tarihi dersimin öğrencilerinden biriydi Tommy. Uzun saçlı, değişik
bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan öğrenci oydu. Tanrı'ya kayıtsız
şartsız inanmayı kabullenmiyordu. Mezun olurken bana imalı, imalı;
-"Günün birinde Tanrı'yı bulacağıma inanıyor musun hocam? " dedi.
-"Hayır" dedim, yavaşça.
-"Yaaa" dedi. "Oysa senin, bu derste Tanrı'yı pazarladığını sanıyordum
hocam..." Kapıdan çıkıp gitmek üzereyken arkasından bağırdım:
-"Tanrı'yı bulabileceğini düşünmüyorum. Ama o seni mutlak bulacak bir gün,
eminim." Tommy, omuzunu silkip yürüdü... Mezuniyetten sonra izini
kaybetmiştim ki, acı haberi kendisi getirdi bana...Ölümcül kansere
yakalanmıştı. Odama girdiğinde; zayıflamış, çökmüştü... Kemoterapi,
Ardı »

Bir gün, kiçik bir qız uşağı, küçənin qırağında oturmuş, yeyəcək bir şey, pul ya da ala biləcəyi bir şey üçün dilənirdi. Əynində yırıq-yırtıq, üzü-gözü kir içində və pərişan bir haldaydı.
Qız dilənərkən, küçədən gənc, canlı və yaxşı görünüşlü bir adam keçdi. Qızı gözü almışdı amma bildirməmək üçün dönüb ikinci dəfə baxmadı. Böyük və lüks evinə, xoşbəxt və rahat ailəsinin yanına gəldiyində, çox gözəl hazırlanmış axşam süfrəsi onu gözləyirdi. Lakin az sonra düşüncələri təkrar o kasıb qıza ilişdi. Duyğuları bir şeylərə etiraz edirdi. Sonra asan yolu seçdi və etirazlarını Allaha yönəltdi. Belə vəziyyətlərin var olmasına icazə verdiyi üçün.
Və içindən belə bir cümləylə şikayətləndi:
"-Belə Ardı »